Jack, Roger ve onların taraftarları, küçüklerin bir tür tanrı gibi
algıladıkları anne ve babalarının yerine geçer. Gücün uygulayıcısı hâline
dönüşürler. İlkin oyunlar yoluyla sonra da gerçek öldürmeyi içeren av
eylemleri gerçekleştirirler. Jack, Roger ve onların tarafını tutan diğer
çocuklar kendilerini mutlak gücün sahibi ve diğerlerinin üstünde bir ırkmış
gibi tanrısal bir konuma taşırlar. Kendi ellerinin altında can çekişen
domuzların (hatta Domuzcuk’un bile) acılarını dehşet verici bir zevk içinde
seyrederler. İlkel toplumlara özgü naralar ve esrimeli çığlıklar atarlar.
İkizlerin, iyi konumdan kötülüğe geçişi, insan doğasının bir
yansımasıdır. Güçsüz olan, kendini koruma güdüsü ile güçlünün yanında yer
almayı seçer. İkizler, içlerindeki iyiliğin yansımasını başlarda gösterirler.
Ancak, çatışma sonrasında, derin bilinçleri, onların hayatta kalmaları
konusunda harekete geçirir. Onların davranışı, daha evrensel düzeyde,
diktatörlüğün nasıl kurulduğunun da göstergesidir. Geniş halk kitleleri, baş
edemeyecekleri güç karşısında kendi köşelerine çekilir. Güç ve iktidarın
emirlerini uygulamaya başlar. Hatta belirli bir aşamadan sonra, kendileri de
zorbanın isteklerinin birer vasıtasına dönüşür. Daha da vahimi, kendilerini
ispatlamak amacıyla, kurulan diktatörlüğün pekişmesini sağlar. Zamanla
kendileri de birer baskı mekanizmalarına dönüşür ve farklı olanı / zayıfı /
muhalifi kendileri yok etmeye girişir.
Jack, diğer çocuklara ilginç ve eğlenceli gelen başka bir eyleme girer; gizem ve çekicilik yaratmak için kendi yüzünü boyayarak mistik bir boyut kazanır. Kısa süre içerisinde, Jack’in üstünlüğünün bir göstergesi olan yüz boyama davranışı çok yaygınlaşır. Yüzünü boyayan çocuklar birbirinden ayırt edilemez hâle gelir. Simgesel anlamda, çocukların birbirinden ayırt edilemeyecek duruma gelmesi, yeni kurulan sistemde tek tipleşmeyi de anlatır. Bu durum, yavaşça kabilenin kimliksizleştirilen (ve daha önceki yaşamlarından elde ettikleri değerleri kaybeden) çocukların, bir zorbalık düzeninde sorgulamadan itaatkâr bireylere dönüşümünü gösterir.
Kaynakça: AŞKAROĞLU, Vedi. "SİNEKLERİN TANRISI: İNSAN ÖZÜNÜN VE DİKTATÖRLÜK ÇAĞININ ANLATISI." Journal of World of Turks/Zeitschrift für die Welt der Türken 8.1 (2016).
Jack, diğer çocuklara ilginç ve eğlenceli gelen başka bir eyleme girer; gizem ve çekicilik yaratmak için kendi yüzünü boyayarak mistik bir boyut kazanır. Kısa süre içerisinde, Jack’in üstünlüğünün bir göstergesi olan yüz boyama davranışı çok yaygınlaşır. Yüzünü boyayan çocuklar birbirinden ayırt edilemez hâle gelir. Simgesel anlamda, çocukların birbirinden ayırt edilemeyecek duruma gelmesi, yeni kurulan sistemde tek tipleşmeyi de anlatır. Bu durum, yavaşça kabilenin kimliksizleştirilen (ve daha önceki yaşamlarından elde ettikleri değerleri kaybeden) çocukların, bir zorbalık düzeninde sorgulamadan itaatkâr bireylere dönüşümünü gösterir.
Kaynakça: AŞKAROĞLU, Vedi. "SİNEKLERİN TANRISI: İNSAN ÖZÜNÜN VE DİKTATÖRLÜK ÇAĞININ ANLATISI." Journal of World of Turks/Zeitschrift für die Welt der Türken 8.1 (2016).
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder