10 Şubat 2017 Cuma

9 Şubat 2017

  Bugün TEDx'e bir misafir geldi. Kendisinin konuşma ajansından olduğunu söyledi ve genellikle iyi bir konuşmacıda olması gereken önemli özelliklerden bahsetti. Konuşmayı beğendim çünkü bana ilham verip kendime güvenimi arttırdı. Daha önce duymadığım bu işin neden varolduğunu ve işlerini nasıl gerçekleştirdiğini öğrenme fırsatım da oldu. Kısacası bugün bana pek çok şey kattı.

9 Şubat 2017 Perşembe

7 Şubat 2017

   Bugünün çok yorucu geçmesine rağmen şimdi İngilizce hocamın bize verdiği yeni kelimelerin anlamlarını çalışıyorum. Otuz sekiz kelime olması biraz beni sıksa da cuma günü bunlardan quiz olacağım gerçeği değişmiyor.
  Biraz sonra ise İngilizce kitabını bitirmeye çalışıcam. Umarım bugün bitirmeyi başarırım.. Bugünlük bu kadar.

6 Şubat 2017

  Uzun bir aradan sonra okulun ilk ve en sıkıcı günüydü. Sabah saat altıda kalktıktan ve kahvaltımı ettikten sonra servisim ile okula yedi kırk civarı vardım. Sınıfın ışıkları her zamanki gibi kapalıydı çünkü herkes içerde uyukluyordu. Onlar uyumakta haklıydı aslında. Okul için fazla erken uyanıyorduk.
  Törenin ardından İspanyolca dersi başladı ve uzun bir tatilden sonra ders yapmanın çok zor olduğunu farkettim.
  Öğle teneffüsünden hemen önce ise Beden Dersi vardı. Basketbolu bilmediğimden dolayı yaptığımız etkinlikler kolay gelmedi. Kısacası günüm sıradandı.

8 Şubat 2017 Çarşamba

Dilekçe


08/02/2017

Sev Amerikan Koleji Müdürlüğüne,

Velisi bulunduğum 9C sınıfının 289 numaralı öğrencisi Aleyna Aldıkaçtı, hastalığı nedeni ile 9 Şubat 2017 Perşembe Günü Beden Dersine girmeyecektir. Gereğinin yapılmasını talep ediyorum.

İmza 
Merve Aldıkaçtı

7 Şubat 2017 Salı

Sineklerin Tanrısı


   Jack, Roger ve onların taraftarları, küçüklerin bir tür tanrı gibi algıladıkları anne ve babalarının yerine geçer. Gücün uygulayıcısı hâline dönüşürler. İlkin oyunlar yoluyla sonra da gerçek öldürmeyi içeren av eylemleri gerçekleştirirler. Jack, Roger ve onların tarafını tutan diğer çocuklar kendilerini mutlak gücün sahibi ve diğerlerinin üstünde bir ırkmış gibi tanrısal bir konuma taşırlar. Kendi ellerinin altında can çekişen domuzların (hatta Domuzcuk’un bile) acılarını dehşet verici bir zevk içinde seyrederler. İlkel toplumlara özgü naralar ve esrimeli çığlıklar atarlar. 


   İkizlerin, iyi konumdan kötülüğe geçişi, insan doğasının bir yansımasıdır. Güçsüz olan, kendini koruma güdüsü ile güçlünün yanında yer almayı seçer. İkizler, içlerindeki iyiliğin yansımasını başlarda gösterirler. Ancak, çatışma sonrasında, derin bilinçleri, onların hayatta kalmaları konusunda harekete geçirir. Onların davranışı, daha evrensel düzeyde, diktatörlüğün nasıl kurulduğunun da göstergesidir. Geniş halk kitleleri, baş edemeyecekleri güç karşısında kendi köşelerine çekilir. Güç ve iktidarın emirlerini uygulamaya başlar. Hatta belirli bir aşamadan sonra, kendileri de zorbanın isteklerinin birer vasıtasına dönüşür. Daha da vahimi, kendilerini ispatlamak amacıyla, kurulan diktatörlüğün pekişmesini sağlar. Zamanla kendileri de birer baskı mekanizmalarına dönüşür ve farklı olanı / zayıfı / muhalifi kendileri yok etmeye girişir. 

   Jack, diğer çocuklara ilginç ve eğlenceli gelen başka bir eyleme girer; gizem ve çekicilik yaratmak için kendi yüzünü boyayarak mistik bir boyut kazanır. Kısa süre içerisinde, Jack’in üstünlüğünün bir göstergesi olan yüz boyama davranışı çok yaygınlaşır. Yüzünü boyayan çocuklar birbirinden ayırt edilemez hâle gelir. Simgesel anlamda, çocukların birbirinden ayırt edilemeyecek duruma gelmesi, yeni kurulan sistemde tek tipleşmeyi de anlatır. Bu durum, yavaşça kabilenin kimliksizleştirilen (ve daha önceki yaşamlarından elde ettikleri değerleri kaybeden) çocukların, bir zorbalık düzeninde sorgulamadan itaatkâr bireylere dönüşümünü gösterir

Kaynakça: AŞKAROĞLU, Vedi. "SİNEKLERİN TANRISI: İNSAN ÖZÜNÜN VE DİKTATÖRLÜK ÇAĞININ ANLATISI." Journal of World of Turks/Zeitschrift für die Welt der Türken 8.1 (2016). 

5 Şubat 2017

   Sabah erken kalkıp kahvaltımı ettim ve "Passengers" filmi için öğlen bir buçuğa bilet aldım. Filmi izleyeceğim salonun önünde arkadaşlarımla buluştuktan sonra beraber salona girip filmi izledik. Filme girmeden önce çok büyük umutlarım vardı açıkçası fakat film beklediğim gibi çıkmadı. Bilim kurgu ikinci plana atılmıştı. Kısacası, film sadece uzayda geçen bir aşktan ibaretti. Film bitince arkadaşlarıma filmi nasıl bulduklarını sordum onlar da benimle aynı fikirdeydi. Herkesin fikrini aldıktan sonra salondan ayrıldık ve çin restoranında gittik. Suşi çok sevmediğim halde arkadaşlarımın isteği üzerine bir tane denemeye karar verdim. Tadı düşündüğümden çok daha güzeldi. Ön yargımı kırdığıma göre artık sık sık tüketebilirim suşiyi.

5 Şubat 2017 Pazar

Günlük Nedir?

Bir kimsenin düzenli olarak, günlük olaylarla ilgili yorumlarını, bunlardan kaynaklanan o günkü anlayışlarını, düşüncelerini, üstüne tarih atarak kaleme aldığı kısa yazılara “günlük” veya “günce” denir.
Günlüğün özellikleri şunlardır:
  • Günlükler ne gün yazıldığını belirtmek için tarih atılan, çoğu zaman her günün sonunda o gün olup bitenin sıcağı sıcağına anlatıldığı, olaylarla ilgili yorumlar, değerlendirmeler yapıldığı yazılardır.
  • Günlükler her gün yazıldığı için kısadır.
  • Bu yazılar yazarının yaşamından izler taşır. Bu bakımdan günlükler içten ve sevecendir.
  • Okuyucular dikkate alınmadan yazılan günlükler, özeldir.
  • Duyguların, düşüncelerin yoğun olduğu anlarda sıcağı sıcağına yazılan günlüklerin anlatımı geliştirmede önemli bir yararı vardır.
  • Günlükler bir deftere yazılabileceği gibi daha kullanışlı olması bakımından bir ajandaya da yazılabilir.
Kaynakça: http://www.edebiyatogretmeni.org/gunluk-gunce/

Blog Nedir?



Blog, insanların öğrendiklerini, bildiklerini, paylaşmak istediklerini yazdığı web tabanlı bir sistemdir. 
  • Kişisel bloglar:Bunlar, acemilik yada profesyonellik fark etmeden yazı yazılan,bilgi paylaşımı yapılan araçlardır.
  • Kurumsal Bloglar:Şirket hakkında akademik, güncel, tanıtıcı duyuruların yapıldığı, kimi zaman toplantıların, kimi zaman yarışmaların duyurulduğu platformlardır.
  • Kazanç amaçlı tanıtım blogları:Bu olayı reklam çöplüğü veya konu dağınıklı olarak algılamayın.Tek konu üzerinde isim duyurmanız gerekmekte. Ayrıca Mert Erkal’ın (İngilizce blogu ile bu profesyonel blogculukta adını duyurmuş Türk blogger) sitesine’de bakmanızda çok büyük fayda var.
  • Profesyonel Konu blogları: Bir işin,konunun vs.. uzman kişisi veya kişileri toplanmış ve demişler ki biz öyle bir blog yazacağız ki, hem bilgilerimizle başkalarını aydınlatacağız, hem de adımızı duyuracağız. Örnek verecek olursak Erhan Yakut ve gönüllü takımın yazdığı Yakuter..
  • Hayran kitle blogları:En azında iyi bir içerikle yaptığı işten onlarca kat daha fazla gelir sağlayacak bloglar. Eğer menejerseniz veya hayranı bol olan kişiler ile konuşma, röportaj alabilme yeteneğiniz var ise ilk önce ek işiniz olur sonrada medya ofisiniz..
  • Haber blogları:Aslında portal sistemleri ile yapılırsa çok daha iyi oluyor. Fakat blog altyapısı ile yapmaktan zevk alanlar için yorum yok.İster genel,ister konu üzerine güncel haberler yayınlanan bloglar.
  • Ansiklopedik bloglar:İçerisinde neredeyse her bilginin köküne değinen, bir wiki makalesi benzeri yazılan bloglardır. Türkçe olarak bu işi yapan İyzi.net bir örnektir.

Kaynakça: http://erkanyuksel91.blogcu.com/blog-cesitleri-ve-kisisel-bir-blog-nasil-olusturulur/12398200