22 Mayıs 2017 Pazartesi

Dulwich College

   Londra'ya olan seyahatimde Dulwich Koleji'ne bir günlüğüne uğradım. Okul eski bir binaya yapıldığından dolayı giriş kapısı demirden işlemelerden yapılmıştı. Girişin hemen sağında ise çok büyük bir bahçesi vardı burada öğrenci yurdunda kalanlar beyzbol ile vakitlerini geçiriyorlardı. Okulun dış dizaynı ise tuğlalardan yapılmıştı ve önde ortada büyük bir cam vardı. Ana binanın yanında olan başka bir bina ise öğrenci yurdu olarak kullanılıyordu. Koridor erkekler ve kızlar yurdu olmak üzere ikiyi ayrılıyordu. Odalar maksimum iki kişilik olduğundan dolayı küçüktü. Yurdun karşısındaki binada ise kocaman bir yemekhane vardı. Yemekhaneden çok salona benzeyen bu yer çok güzel tasarlanmıştı.
  Kısacası, okulu çok beğendim. Bahçesi gidip görülecek bir yer.

21 Mayıs 2017 Pazar

TEDxYouth Eyüboğlu

   TEDx kulübü olarak bir cumartesi günü Eyüboğlu okulunda düzenlenen TEDx etkinliğine katıldık. Bu etkinliğin konusu ise bir fikrin her şeyi değiştirebileceğiydi. Beni en çok etkileyen konuşmacı kör öğrenciydi. Önüne gelen bütün engelleri aşmasıyla Türkiye'de IB diplomasını alan ilk kör öğrenci olmasını ve bütün bunları nasıl başardığını anlattı. Bu konuşmacı, bir hedefin üzerine yılmadan gidersek o hedefi hayal olmaktan çıkarabiliriz fikrini vurguladı.
   Okulun bahçesi balonlarla süslenmişti. Bahçede canlı müzik ve çeşitli etkinlikler yer aldı. Burada sıkılmam imkansızdı. Organizasyonu yapanlar her şeyi düşünmüş olmalı.
  Kısacası bütün konuşmacılar harika iş çıkardı. Hepsini tebrik ediyorum. İlerde daha fazla TEDx etkinliklerine katılacağım.

Las Vegas Otelleri

Los Angeles'ta birkaç gün kaldıktan sonra kiraladığımız arabayla yaklaşık beş saatte çölün ortasında olan Las Vegas'a vardık. Çölün ortasında olmasına rağmen etrafta bol palmiye ağaçları vardı. Otellerin kendine has temaları dış dizaynlarından kolayca anlaşılıyordu. Bizim kaldığımız otel ise Venedik temalıydı. Girişi bir saraydan farksızdı. Alışveriş kısmının ortasından ise bir nehir geçiyordu ve özel kayıkları vardı. Belirli bir ücret karşılığında tıpkı Venedik'te olduğu gibi bir görevli sizi nehrin başından sonuna kadar gezdirebiliyordu. Her otel birbirine köprülerle bağlıydı böylece diğer otelleri gezmek daha kolay oluyordu. Mesela "The Mirage" adındaki otelin tropik bir dizaynı vardı ve ortasında renkli bir atlıkarınca dönüyordu. "The Mirage" yani serap adını gayet iyi yansıtıyordu adeta bir cennet gibiydi hakkaten. Ayrıca otellerin her akşam düzenlediği Las Vegas şovları vardı. Biribirinden farklı ünlü isimleri buradan izlemek daha bir heyecanlı oluyor çünkü buradaki ortam çok farklı.

Kral Arthur: Kılıç Efsanesi

   19 Mayıs Cuma Günü "Kral Arthur: Kılıç Efsanesi" adında bir filme gittim. Film Arthur'un küçükken babasının amcası tarafından vahşice öldürüp mirası çalmasıyla başlar. Arthur'u kurtarmak adına tekneyle başka bir bölgeye yollayan babası özel güçlere sahip olan Excalibur kılıcı ile kendini öldürür, bütün vücudu taşlaşır ve böylece Excalibur yıllarca oradan tek varisi gelene kadar çıkartılamaz. Bu arada Arthur'un amcası hüküm sürüp herkesi öldürürken Arthur başka kişiler tarafından büyütülür ve arkadaşı George tarafından dövüş teknikleri öğrenir. Excalibur'a sahip olup "yeni doğan kral" olarak anılan Arthur'u öldürmek isteyen amca etraftaki bütün erkekleri toplaması için askerlerine emir verir ve şans eseri Arthur'u yakalalamayı başarır. Kılıcı çeken Arthur, kılıcın gücünden dolayı bayılır ve amcasının eline düşer.
   Arthur'dan sonsuza dek kurtulup kral olmaya devam etmek istediğinden amca onun için özel bir ölüm töreni düzenleyip bütün halkın önünde aşağılar. Arthur tam öldürülecekken onu destekleyen bir grup belirir ve onu bu kaostan kurtarır.
   Bu grubun desteği ile Arthur kılıçla bütünleşmeyi öğrenir, amcasını öldürür ve kral olur.
   Filmi çok beğendiğimi söyleyemem. Her şey çok çabuk gelişti ve araya çok alakasız sahneler girdi. Tek beğendiğim şey yaptıkları animasyonlardı sanırım.

Yetersiz Bakiye

   19 Mayıs Cuma günü ailemle "Yetersiz Bakiye" adında bir tiyatroya gittim. Tiyatro borç batağına giren Melek ve Sadi'nin para kazanmak adına verdikleri çaba ile ilgiliydi. Odalarını kiraya veren çift Ayferay adında genç bir dansçıyı evlerinde ağırlamaya başlar fakat bu Melek'in hoşuna gitmez. Ayferay'ın çılgınlıklarıyla uğraşan çift bir yandan da Sadi'den 40.000 lirasını geri almak için gelen Taner ile uğraşmaya başlar. İşleri tam yoluna koymaya başlamışken Taner'in eve gelmesi Sadi'yi çok korkutur fakat bütün olay Taner'in Ayferay'a aşık olmasıyla değişir. Taner Sadi'ye Ayferay'la arasını yapması gerektiğini söyler bunun sonucunda ise 40.000 lirasını almayacağını vurgular. Sadi'nin ikisini oturma odasında yalnız bırakmasıyla ikili kaynaşır ve hemen evlenmeye karar verirler.
   Tiyatroyu genel olarak beğendim ama ikinci kısmı gereksiz uzun buldum. Eğer komedi bir tiyatro arıyorsanız "Yetersiz Bakiye" gitmeniz gereken tiyatrolardan biridir.